Haber

Fransa’da Ulusal Birlik Partisi İlk Turda Birinci Oldu

Fransa’da 30 Haziran’da yapılan erken seçimin ilk turunda göçmen karşıtı aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) Partisi (eski adıyla Ulusal Cephe) birinci oldu. Parti Pazar günü de aynı başarısını sürdürmek ve Fransa Parlamentosu’nun alt kanadı olan Ulusal Meclis’te çoğunluğu sağlayarak hükğümeti kurmak istiyor.

Marine Le Pen, babası Jean-Marie Le Pen’den Ulusal Cephe’nin liderliğini 13 yıl önce devraldı. Partisinin sert imajını yumuşatmak için büyük çaba harcadı. Hedefi partisinin seçimlerden zaferle çıkmasıydı.

Partisinin adını Ulusal Birlik olarak değiştirdi, liderliğini ’ya devretti ve partinin meclis grup başkanı oldu.

Marine Le Pen, partideki modernleşmenin mimarı olarak görülüyor ve baskın karakteriyle öne çıkıyor.

Daha önce 2012, 2017 ve 2022’de üç kez cumhurbaşkanı adayı oldu. Emmanuel Macron’un kazandığı son iki seçimde ikinci tura kaldı.

Marine Le Pen ikinci turda 2017’de oyların yüzde 34’ünü, 2022’de ise yüzde 41’ini aldı.

Le Pen, 2027’de yeniden aday olmak ve bu kez Fransa Cumhurbaşkanı seçilmek istiyor.

Siyasete nasıl atıldı?

Marine Le Pen, çocukluk döneminde hem kişiliğini hem de siyasi kimliğini şekillendiren iki travmatik olay yaşadı.

1976 yılında, daha 8 yaşındayken bir gece aile evi ateşe verildi.

Le Pen, bu olayın ardından Ulusal Cephe’nin aşırı sağcı kurucusu olan babası Jean-Marie Le Pen’e yönelik toplumdaki nefretin boyutlarından haberdar olduğunu söylüyor.

A Contre Flots (Dalgalara Karşı) adını verdiği otobiyografik kitabında da, Jean-Marie’nin kızı olduğu için okul arkadaşlarının onunla alay ettiğini, öğretmenlerinin hakaretlerine uğradığını ve dışarıdan biri gibi hissettiğini anlattı.

Kitabında, “Sanki etrafımıza bir güvenlik kordonu çevrilmişti: ‘Le Penlere yaklaşmayın’ ” ifadeleriyle bu anılarına yer verdi.

Eşinden “şeytan” diye bahseden ve sırf ondan intikam almak için Playboy dergisinde yarı çıplak pozlar veren annesi Pierrette, 1984’te evi terk etti. Marine Le Pen, bu olayın onu sevilmemiş hissettirdiğini söylüyor.

Arkadaşı ve partisindeki siyasetçi Steeve Briois, bu deneyimleri nedeniyle Le Pen’in sert bir mizaç geliştirdiğini ifade ediyor.

Marine Le Pen, 1990’lı yılların başında Paris’in en prestijli üniversitelerinden birinden mezun olarak avukat oldu ancak soyadı nedeniyle hukuk dünyasında boykot edildi.

1998’de Ulusal Cephe’nin baş avukatı olarak tam zamanlı çalışmaya başladı ve 2003’te de partinin başkan yardımcısı oldu.

Bundan bir yıl sonra da Avrupa Parlamentosu’na seçildi ve 13 yıl bu görevde kaldı. Böylece partisinin Avrupa karşıtı ve göç karşıtı argümanlarını dillendirebileceği bir platforma sahip oldu.

Partisinin adını nasıl değiştirdi?

Fransa’da 2002’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde babası Jean-Marie Le Pen, rakibi dönemin cumhurbaşkanı Jacques Chirac karşısında ikinci tura kaldı. Bu, partinin 1972’de kurulduğundan bu yana yakaladığı en büyük başarıydı.

Chirac’ın merkez-sağ tabanı, Jean-Marie Le Pen’in iktidara gelmesini engellemek için sol seçmenle işbirliğine gitti ve bunun sonucunda aşırı sağcı parti oyların ancak yüzde 18’ini alabildi.

2007’deki seçimlerde oy oranı daha da düştü ve yüzde 10’la sınırlı kaldı.

O yıllarda Ulusal Cephe, kamuoyunda saygınlığı olmayan aşırı sağcı bir parti olarak görülüyordu.

1997’de Jean-Marie Le Pen’in Nazi gaz odaları için “İkinci Dünya Savaşı tarihinden bir detay” nitelemesini yapması çok eleştirildi. Rakipleri onu Yahudi karşıtlığı ile suçladı.

2011’de Marine Le Pen, babası Jean-Marie’den partinin liderliğini devralarak, partinin kötü imajını silmeye çalıştı.

Açıkça ırkçılık yapan siyasetçiler partiden temizlendi, Marine Le Pen de, Yahudi topluluklarla arkadaşça ilişkiler kurulması için çabaladı.

2015’te, Nazi gaz odalarıyla ilgili “tarihin bir detayı” nitelemesini tekrarlaması üzerine, babası Marie-Jean Le Pen’in partideki görevini önce askıya aldı, sonra da onu tamamen partiden ihraç etti.

Seçim kampanyalarında soyadını kullanmadan, yalnızca “Marine” ismiyle kampanya yürüttü.

2018’de Ulusal Cephe olan partisinin adını Ulusal Birlik olarak değiştirdi.

Altı kedisi olan Marine Le Pen, sık sık bir kedi sever olarak kendini tanıtmak için çabaladı.

Ulusal Birlik Partisi, aynı eski Ulusal Cephe Partisi gibi toplu göçe ve Fransa’da toplumsal hayatın “İslamileştirilmesine”, aynı zamanda da küresel finansal sisteme karşı çıkıyor.

Parti, istihdam, sosyal konutlandırma, sağlık ve devlet yardımları konusunda da göçmenler karşısında Fransız kökenlilere ayrıcalık verilmesini savunuyor.

Yabancı ülkelerde doğmuş ebeveynleri olan ve Fransa’da doğan çocuklara otomatik olarak Fransız vatandaşlığı hakkı veren kanunların kaldırılmasına destek veriyor.

Aynı zamanda parti, kamusal alanda başörtüsü takılmasının yasaklanmasını istiyor.

Bu da Müslüman karşıtı bir politika olarak görülüyor.

Öte yandan parti Fransa’nın hem Avrupa Birliği’nden hem de NATO’dan ayrılması yönündeki argümanından vazgeçti.

Enerji faturalarına yansıyan katma değer vergisinin kaldırılması, 30 yaşın altındakilerin gelir vergisinden muaf tutulması gibi politikaları öne çıkarıyor.

Fransız filozof Bernard-Henri Lévy, partinin “insani yüzlü aşırı sağ” haline geldiğini söylüyor.

Marine Le Pen, 2017’de Fransa Ulusal Meclisi’ne seçildikten sonra AP üyeliğini bıraktı.

2021’de de partinin liderliğini, Paris’in yoksul mahallelerinden birinde büyümüş olan çırağı, genç siyasetçi Jordan Bardella’ya bıraktı.

Le Pen, Ulusal Birlik Partisi Meclis Grup Başkanı olarak görevini sürdürüyor.

Ulusal Birlik Fransa’da kadar popüler?

Marine Le Pen’in 2012’de partinin liderliğini üstlenmesinin ardından, Ulusal Birlik ilk genel seçimde yaklaşık 3,5 milyon oy alarak 2 milletvekili çıkardı.

Parti 2022’de yaklaşık 4,2 milyon oy alarak milletvekili sayısını 89’a yükseltti.

Haziran ayında yapılan AP seçimlerinde ise Ulusal Birlik oyların yüzde 31’ini, parlamentoda Fransa’dan seçilen 81 üyenin 30’unu kazanarak Fransa’nın birinci partisi oldu.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bunun üzerine seçmenlere “aşırılıkçılık hezeyanını” geride bırakmaları çağrısında bulunarak, erken seçim kararı aldı.

Ancak 30 Haziran’da yapılan genel seçimin ilk turunda Ulusal Birlik başarısını daha da artırdı ve 10 milyon oy alarak, oy oranını yüzde 33’e çıkardı.

Le Pen, seçimlerin ardından yaptığı konuşmada “Makroncu bloğun neredeyse tamamının ortadan kaldırıldığını” öne sürdü ve Macron’un en büyük siyasi rakibine dönüştü.

Ipsos-Talan şirketinin kamuoyu araştrmasına göre, Ulusal Birlik genel seçimin ikinci turu sonrası 577 üyeli Ulusal Meclis’te 230-280 arası milletvekili çıkartabilir.

Bu sayı en az 289 olursa, Ulusal Birlik hükümeti tek başına kurabilir.

Bu durumda Jordan Bardella Fransa Başbakanı olabilir, Marine Le Pen de 2027’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için ivme kazanabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu