Investing.com – Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari denge verilerine ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı. Mart ayında cari açığın 4,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesiyle birlikte yıllıklandırılmış cari açık 12,6 milyar dolarda yatay seyrini sürdürdü. Yetkililer, söz konusu verilerin, Türkiye ekonomisinin makro finansal istikrarı açısından olumlu sinyaller verdiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, cari açığın sürdürülebilir seviyelerde kalmasının Türkiye ekonomisinin dış şoklara olan direncini artırdığını belirterek, bu durumun aynı zamanda rezerv birikimine katkı sunduğunu ifade etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise ilk çeyrek itibarıyla cari açığın milli gelire oranının %1’in altında kalmasını beklediklerini belirtti. Şimşek, dış finansman ihtiyacının düşmeye devam edeceğini ve bu eğilimin makroekonomik denge üzerinde olumlu etki yarattığını vurguladı.
Altın hariç fazla ve turizm gelirleri dengede etkili
Altın ithalatının küresel belirsizlikler ve fiyat artışlarına bağlı olarak yüksek seyretmeye devam ettiğini ifade eden Mehmet Şimşek, buna rağmen altın hariç cari işlemler dengesinin yıllık 1,6 milyar dolar fazla verdiğini belirtti. Bu eğilim, Türkiye’nin dış ticaret dengesinde kalıcı bir toparlanma işareti olarak öne çıkıyor.
Cevdet Yılmaz ise açıklamasında petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki dengeli seyir ile birlikte ihracatın dayanıklı yapısının ve turizm gelirlerinin cari dengenin sürdürülebilirliğine katkı sunduğunu belirtti. Önümüzdeki dönemde bu unsurların güçlü performans göstermeyi sürdürmesi, cari açığın OVP (Orta Vadeli Program) hedeflerinin altına inmesini mümkün kılacak.
Rezerv artışı ve doğrudan yatırımlar finansmanı kaliteli kılıyor
Cari açığın düşük seviyelerde seyretmesi, ekonomik yönetimin diğer alanlarında da pozitif yansımalar yaratıyor. Her iki yetkili de rezervlerdeki artış eğiliminin başlamış olmasına dikkat çekti. Cevdet Yılmaz, rezerv birikiminin devamının, döviz ihtiyacını azaltan makroekonomik koşullarla desteklendiğini belirtti.
Ayrıca, doğrudan yabancı yatırımlardaki artış ve yeniden başlayan sermaye girişlerinin, cari açığın finansman kalitesini iyileştirdiği vurgulandı. Mehmet Şimşek bu sürecin, Türkiye’nin dış borçlanma ihtiyacını sınırladığını ve finansal yapının daha sürdürülebilir hâle geldiğini ifade etti.
Dezenflasyon sürecine katkı bekleniyor
Her iki yetkili de cari dengenin sürdürülebilir düzeyde kalmasının dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını ifade etti. Mehmet Şimşek, azalan dış finansman ihtiyacı ve rezervlerdeki artışın, hem ekonomik dayanıklılığı güçlendireceğini hem de makroekonomik istikrarı pekiştireceğini belirtti. Cevdet Yılmaz da cari açığın düşmesinin yıl genelinde fiyat istikrarı açısından pozitif bir ortam oluşturacağına dikkati çekti.
Yetkililer, cari açığın düşüş eğiliminin kalıcılığına vurgu yaparken, bu tablonun Türkiye ekonomisine olan güveni artıracağını ve dış kaynak girişine olumlu yansıyacağını belirtti. Böylece hem mali disiplinin korunması hem de büyümenin dengeli bir şekilde sürdürülmesi hedefleniyor.
